Cildini Kışa Hazırla!

Sıcak içecekler, yaprakları tamamen dökülmeye yaklaşmış ağaçlar, sakinleşen çalma listeleri ve kuruyan ciltler... Kışa “merhaba” demeye hazır ol! Cildini sürekli canlı ve kışın soğuk hava koşullarına karşı dayanıklı tutabilmek için bu yazıyı seninle buluşturuyoruz. Bahsedeceğimiz önerileri cilt bakım rutinine dahil ederek kışın soğuk rüzgarından cildini koruyabilirsin. Hazırsan, kış cilt bakım rutini önerilerine başlayalım!

1. Çok fazla değişiklik her zaman iyi değildir.

Hava değişimiyle beraber tüm cilt bakım rutinini değiştirmek cildine iyi gelmeyebilir. Cildinin alışkın olduğu ve sana iyi gelen içerikleri kullanmaya devam edebilirsin. Belki birkaç değişiklik ile! Bu sayede, cilt bakım rutininde yaptığın ufak değişikliklere cildin de kolayca adapte olabilir. Özellikle bir anda tüm rutinde değişiklik yapmak, yüksek yüzdeli retinoid ve C vitamini ürünlerine geçiş yapmak doğru olmayabilir. Bu değişikliklere karşı cildin alerjik reaksiyonlar, iritasyon veya cilt rahatsızlıkları gibi birtakım problemlerle cevap verebilir. Cildini alıştırarak yapacağın rutin değişiklikler ise sürece adaptasyon için daha uygundur. 

2. Evet, hala SPF’e ihtiyacın var!

Kış aylarında havada Güneş’i göremiyor musun? Bu, Güneş ışınlarının yeryüzüne ulaşmadığı anlamına gelmiyor. Kış aylarında UVB ışınlarının yeryüzüne daha az ulaştığı bilgisi doğru olsa da UVA neredeyse aynı miktarda ve cildimizi yaşlandırmaya yetecek seviyede etkili şekilde gelmeye devam ediyor! Bu sebeple, yaz kış demeden güneş kremini ihmal etmemen gerekiyor. Özellikle yüksek UVA koruyuculuğu içeren güneş kremlerini tüm yıl boyunca tercih etmek önemli. Bu da foto-yaşlanmaya karşı en önemli kalkanlardan biri haline gelebilir. UVB ışınları azaldığı için vücudumuz D vitamini üretmede biraz yetersiz kalabilir. D vitamini alabileceğin kaynaklara göz atmayı unutma!

3. Nem, çok fazla nem, daha fazla nem…

Soğuk havalar cildi sadece dondurmuyor aynı zamanda da kurutuyor. Bu kurumayı en fazla tetikleyen şey ise esen soğuk rüzgarın cildimizdeki nemi alıp götürmesi… Evet, gerçekten de götürüyor, cildimizdeki nem havaya karışıyor. Bu da cildimizi daha az nemli, daha cansız, sarkık ve yorgun göstermeye yetiyor. Eğer cildini gereğinden fazla “sıkı” hissediyorsan nemlendirmeye ihtiyacın olduğunu anlayabilirsin. Nemlendirici etkili bir temizleyici, tonik ve serum da nemlendirici krem öncesinde cildini besleyen diğer etkenler olacaktır. Bitkisel ekstraktlarla zenginleştirilmiş, cildine ışıltı katacak nemlendiricilerimize göz atmak istersen, buraya bekliyoruz!

4. Cilt hassasiyetine dikkat et.

Soğuğa fazla maruz kalmak ve nem kaybı cilt hassasiyeti doğurabilir. Bu durum ciltte kızarıklık, kılcal damar görünümü ve çatlaklar gibi cilt problemlerine yol açabilir. Cilt hassasiyetini tetiklemeyen ve cilt bariyer onarıcı içerikleri tercih etmeye özen göstermelisin. Cildinin hassaslaştığını düşündüğün durumlarda özellikle retinol, yüksek oranlı C vitamini gibi içeriklerden kaçın! Cilt bariyer onarıcı içeriklere sahip olan Niacinamide ve Centella Asiatica gibi içeriklere yönelmeye çalışın.

5. Dudaklar hiçbir zaman unutulmamalı!

Dudaklar cildimizin en hassas noktalarından biri. Dudakların yeterince beslenmemesi, dudak çatlakları ve yarıklara sebep olabilir. Özellikle çok kuruyan dudaklar için lip balmlar ve nemlendirici kremler tercih edilebilir. Bunun yanında dudak scrubları da yine kuru ve çatlak görünümü onarıcı etki gösterebilir.

6. Ellerini soğuktan koru.

Şüphesiz kış aylarında en çok soğuğa maruz kalan bölgelerden biri de ellerimiz. Ellerimizi yıkadığımızda, soğuk rüzgara çıktığımızda içimizi kaplayan o buzluk hissiyatını hepimiz biliriz. Soğuk rüzgarlara karşı elleri çatlamaya ve kurumaya karşı korumanın önemi çok büyük. Özellikle E vitamini gibi antioksidanlar içeren el kremlerini tercih edebilirsin. Antioksidan içerikleri, çatlak ve kurumaya karşı benzersiz etkiler gösterirken yaraların iyileşmesine de katkı sağlayabilir. El nemlendiricilerimize buradan göz atabilirsin! 

7. Çok sıcak duş almaktan kaçın.

Biliyoruz, kışın sıcak bir duştan daha iyisi yok gibi. Fakat, aslında var! O da ılık duş… Sıcak duş vücudumuzda anlık olarak “rahatlama” duygusu uyandırsa da aslında etkileri tam olarak öyle değil. Vücudun normal sıcaklığını koruması, cilt bariyeri ve saç sağlığı için en önemli etmenlerden. Özellikle sıcak duş sebebiyle kafa derisi pullanması ve kepek sorunu yaşayabilirsin. Ilık duş alarak ise cildinin nemini koruyabilirsin!

--

SoapyLog içeriklerinin devamı için bizi takipte kalın ve yeni çıkan SoapyLog postları ile ilgili bildirim almak için e-posta listemize kaydolun.
 
 
Başka yazılarda görüşmek dileğiyle.
 
Sevgiyle ve sağlıkla kalın!

Yorum yap

Yorumlarınızın sayfada görünebilmesi için önce onaylanması gerekir.

Bu site reCaptcha ile korunuyor. Ayrıca bu site için Google Gizlilik Politikası ve Hizmet Şartları geçerlidir.


Doğanın Canlandırıcı Gücü: Yeşil Çay

Cilt bakım dünyasında büyük etki yaratan içeriklerden yeşil çay ekstraktı, cilt sağlığı ve güzelliği için benzersiz faydalar sunan güçlü özelliklere sahip.

SoapyLog'u Oku
Çığır Açan Cilt Teknolojisi: Peptidler

Son yıllarda adını daha sık duyduğumuz peptidler, gelişen teknolojinin sunduğu etkileyici dermotolojik faydalara sahip bileşenler olarak karşımıza çıkıyor.

SoapyLog'u Oku
Papaya Ekstraktı: Tropikal Mucize

Papaya ekstraktı, tropik meyve papayadan elde edilen ve cilt lekelerine karşı etkinliği ile popüler olan bir cilt bakım içeriği olarak karşımıza çıkıyor.

SoapyLog'u Oku